6 Şubat 2019 Çarşamba

Biraz duygusal...

   Annem beni büyütürken bir kız çocuğuna yüklenmesi gereken somut donanımları hep es geçti. İsteyerek yaptı ya da şartlar onu gerektirdi bilemiyorum. Belki ben de çok istekli bir öğrenci olamadım gündelik hayata karışma konusunda. Bir şekilde yaşıtlarımın güncellemesi zamana ve şartlara karşı habire yenilenirken, ben hep gerilerde kalıyordum. Mesela bakıyordum, yaşıtlarım bazen evin o günkü yemeğini tek başına yapabiliyordu. Ama ben halen  önüne hazır getirilen yemeği  yemem için yalvarılan yaşa takılı kalmıştım...Bilge kitap okumak istiyorsa onu okusundu. Meşru dairede ne yapmak istiyorsa onu yapsındı hep. Annecim rahmetli, beni 40 yaşları civarında doğurmuştu. Evin en küçüğüydüm.Bazen benimle ilgili olarak şöyle derdi: "Bunu keyif çocuğu olarak doğurdum. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmak istemiyorum, öyle de bir hayat yaşasın inşaallah" Ah kuzum... 
 

   Ama bende habire eksik kalan bir şeyler vardı. En başta mutfak becerisi. O çok komplike bir alan aslında.Sadece yemek yapmak değil yani. Mutfak becerisi, zamanla yarışmayı gerektiren üst düzey bir sanatsal kabiliyet bana göre. Elmas gibi parlar bir kadının üzerinde. O ışıltıyı bazen bir köy evinin mutfağında bile kolaylıkla görebilirsiniz. Az zamanda bir çok güzel yemeğin hazırlanıp önünüze koyulduğunda mutfağın sultanından yayılan o ışıltı tüm odayı kaplar bir anda. Ah işte o bende hiç parlamadı. Sonra kışlık gıdaların hazırlanması hadisesi... Tüm malzemelerin en uygun miktarda ve  koşullarda kışın tüketilebilecek forma sokulması da tamamen tecrübe ve beceriye dayalı apayrı bir konu. Misafir için ikramlık hazırlama cumhuriyeti ise kuralları hepsinden sert bi alan oldu bana göre hep. Görsel sunuma değinmiyorum bile. Bu kısmın güncelleme hızından mutfak dehaları bile veryansın ediyor zaman zaman. 
   Sadece mutfak değildi tabi somut yükleme yapılmayan konular ;  Ev düzeni, ev içindeki temizlik periyodu, ütü canavarıyla savaş anlaşmaları, komşusal diyaloglar  v.s. Bir dişiyi gerçek bir kadın haline getiren tüm görünür faktörler... Hepsini zaman içinde kendimi geliştirerek yavaş yavaş tamamlamaya çalıştım. 
   Zaten hayatımın otuzlu yaşları iş hayatının koşturmacası içinde geçerken bunlar öncelikli dertler olamıyordu hiç bir zaman.Yani elim azıcık sıcak sudan soğuk suya değdi mi ? Değdi...
    Ama çok daha önemli bir şey vardı. Yetişme çağımda, ben yaşıtlarımın sahip olduğu donanımlardan mahrum kalırken bir yandan da sürekli yükleme yapılan başka bir şeyle donanıyordum. Yine hayatımın kahramanı annem tarafından. Sevgi ve cesaret... O kadar çok seviliyor o kadar çok mükemmel olduğuma dair cesaretle yükleniyordum ki, bilinçaltıma kuvvetle kazınan bir şey vardı : "Bilge sen çok fazla sevilesi bir insansın ve her zor durumu ekarte edip lehine çevirebilirsin ! " En zor zamanlarda ellerimi avuçlarının içine alırdı annem. Sıkı sıkı kavrayıp gözlerimin içine şefkatle akıtırdı bakışlarını.Sonra hayaller kurmaya başlardı. Senaryolar yazardı. O zor anın içinden çıkacağımıza dair...Ellerim halen ellerinin içinde...  Ve bir şekilde içinde bulunduğumuz o trajik anı, atlatılması çok basit bir sürece dönüştürürdü. Onun o anki sevgisi ve ruhuma  aşıladığı cesaretle tüm zor süreçleri kolaylıkla atlatırdık. Meğer ruhuma çok önemli bir kodlama yaparmış o vakitlerde. Beslermiş güçlendirirmiş onu. Hangi pedagojik formasyondan kapmıştı ki  bu sırrı ?  
   Çok zor durumlarla karşı karşıya kaldım şu ana kadar. Geçmişte başımdan bir boşanma geçti. Annemi 2010 da kaybettim. Hüzünler  art arda geldi, çoğu zaman öyle olur bilirsiniz. Ve daha değişik şekillerde kaybettiğim bir sürü insan... Ama kazandığım o tek bir donanımla, en zor zamanlarımda bile ellerim hep  annemin elleri arasındaydı. Çok seviliyordum bir de çok... Bunun üstesinden gelebilecek kadar güçlüydüm, mükemmeldim falan filan... Hayaller, senaryolar... Ve geriye dönüp baktığımda tüm onca yıl adına hissettiğim tek şey sadece,  bolca sevgi. Onca aksamaya, ayrılığa ve hüzne rağmen geçmişimle ilgili en ağır basan şey hep sevgi. En kızdıklarıma en nankörlerime en acı verenlere ve verdiklerime dair bile hissettiğim şey sadece sevgi. Ve "ömrü güzel yaşadım be!" hissiyatı. Şükür... An itibariyle yanımda olan güzel insanlara ve var olanlarıma milyon kere  şükür... 
   Ah anne...Yetişme çağımda bana iyi bir İzmir köfte yapmanın sırlarını vermedin, parmaklarımın hamurla dans etmesinden mütevellit harika börekler açtırmadın, bir balkonu yağmurlu havalarda bile  yıkama prensibini oturtmadın ve komşuların her teklifine koşulsuz icabet şartlarından hiç  bahsetmedin  ama ne kadar  daha kıymetli bir şey verdiğini bilemezsin. Eminim bunu planlı yapmadın. Hayatın somut donanımlarına takılıp kalmış  telaşlarla,  soyut gelişimi ihmal edilmiş  yaşıtlarımın psikolojik sorunlarını dinlerken daha iyi anlıyorum bunu. İyi ki böyle yaptın anne, iyi ki... 
   Bu yazının size verdiği şey şunlar olabilir :
Annem bir pedagog değildi. Aslına bakılırsa  okuma yazması bile yoktu. Ama sıkı sıkıya inandığı bir şey vardı:  "Sevgi tüm donanımlardan üstündü. Tüm anahtarlardan daha işlevsel... Tüm kuvvetlerden daha güçlü... Buna inandı, böyle yaşadı ve bunu aşıladı. Çünkü sevgili Mevlamız  bizleri sevgiyle yarattı. Bir annenin evladını sevdiğinden yetmiş kat fazla sevdiği söyleniyor. Tüm hikayenin başlangıcı sevgiyse ondan daha önemli ne olabilir ?İnanıyorum hem de yürekten... Seversek, çözeriz. En büyük hayal kırıklıklarını en tatsız anları/anıları ve en tatsız insanları bile... Seversek ve hiç bir şeye aldırmadan sevildiğimizi hayal edersek... Çözeriz. Geriye tertemiz bir ömür bırakırız o vakit "Güzel yaşadım be!" hissiyle damgalanmış sağlam bir ömür... İnşaallah. Her şey O'nun  izniyle... 

Not: Ruhu şad olsun Saime hatuncuğun. Anneciğe bir fatiha gönderirseniz çok severim ki sizi de :)

Selamlar ve sevgiler herkese... 

26 yorum:

  1. Ah..ah..çok duygulandım okuyunca 😢 Allah mekanını cennet eylesin anneciğinin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canım. Allah razı olsun. Cennet bahçelerinde gezip dolaştığını ümit ediyorum inşaallah :)

      Sil
  2. Rabbim mekanını cennet eylesin inşaallah... Çoğu kişi senin yerinde olmak isteyebilir Abla, yani anneleri söyleniyor diye şikayet edenler çok... Yeni nesil de istiyor ki ben Bir iş yapmayayım, telefon elimde dıptıs dıptıs hayatımı yaşayım... Zaman geçince değer biliniyor ve anlaşılıyor... Ayrıca abla roman yazsan okurum yani, maşaallah akıcı bir dil var yani, düşünebilirsin :)... Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşaallah Furkan kardeş. Demir tavında dövülür diye bir laf var o sebep bu gibi şeyler yetişme çağında oturtulmalı bence de. Roman konusundaki düşüncelerin için de sağolasın. Günün birinde belki... Teşekkürler :)

      Sil
  3. O kahveye uzun uzun baktınız değil mi? Bir an.. Allah rahmeti ile muamele eylesin.. Evlat anne babasını cennete çekermiş.. hala hayattasınız, çalışmaya, sevmeye devam!

    Ayrıca Efendimiz (sav) "Sizler şükreden kalbe, zikreden lisana ve ahiret hususunda sizlere yardımcı olacak saliha mü'min bir kadına sahip olmaya çalışınız" (Tirmizi rivayet etti) buyurmuş..

    Varsın bir yanı pişmesin böreklerin.. varsın..

    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin inşaallah rahmet eder Mevla... İnşaallah kasteddiğin evlatlardan biri olabilirim Selimhan kardeş. Hadis ne güzelmiş :) An itibariyle eşim kişisi benzeri hadisler dolayısıyla da halinden memnun gözüküyor şükür ;) Ha ama ben de börek konusunda günden güne level atlıyorum bak o da ayrı. Teşekkürler :)

      Sil
  4. anneniz her şeyin üstesinden gelmenizi sağlayan en büyük mirası sevgi ve güveni miras bırakmış size. ne mutlu size geri kalan meziyetler olsa da olur olmasa da olur.ama sevgi ve güvenle tüm zorluklar başarılır. Allah rahmet eylesin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah evet yazdıklarımın en net özeti bu yorum olmuş sanırım. Ne güzel yazmışsınız :) Rahmetini umuruyorum annem için inşaallah. Çok teşekkürler :)

      Sil
  5. Allah rahmet eylesin. Geçmişe dönük içinizdeki anmak ve söylemek istedikleriniz ile alakalı güzel bir yazıydı.

    YanıtlaSil
  6. Allah rahmet eylesin, toprağı bol mekanı cennet olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canımcım, inşaallah öyle olsun yürekten amin...

      Sil
  7. Allah rahmet eylesin.
    Çocuklara ana babanın vereceği en büyük şey sevgidir. Izmır köfteyi her şekilde öğrenirsiniz ama sevmeyi ve sevilmeyi tatmadiysaniz hayatta işiniz zordur. Çok duygulu bir yazı olmuş sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun Mehtapcım. Ne güzel özetlemişsin. Doğru anlaşılmak ne güzel şey :) Yürekten sevgiler olsun benden de...

      Sil
  8. Müfred şu an bu yorumun benim için ne kadar değerli olduğunu bilemezsin bak ;) Yalnız değilim demek oh yeaa ! :))

    YanıtlaSil
  9. ayy kıyamam yaaa gözlerim doldu boğazım düğümlendi yaaa. olsuun annen sonuçta iyi bir iş çıkarmış ortaya son çocuğundaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşaallah öyle olmuştur derin ve sade kardeşcanım benim :) Sağolasın... Öpücükler ve sevgiler ;)

      Sil
  10. Sorma sorma sırf o konu yüzünden milyon kere ötelenip dalgaya alınmışlığım var. Ama seninle ortak yanlarımızın olması beni çok mutlu etti bak :))

    YanıtlaSil
  11. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun anneciğinizin...
    Hayırlı akşamlar 💐

    YanıtlaSil
  12. Hayırlı akşamlar olsun ve çok amin. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  13. Yemek öğrenilir, kışlıklar yapılır, ev çekip çevrilir ama sevgi kendi kendine olamaz, en güzelini yapmış anneciğin. Nur içinde yatsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aminnn Handan evet çok haklısın hepsi öğreniliyor zamanla ama sevginin evveliyatı mühim, sağolasın. Sevgiler.

      Sil
  14. Merhabalar,
    Hikayemizin başı çok benziyor. Ben de prensesler gibi büyütüldüm. Ben 18 yaşındaydım annemi kaybettiğimde o 50 yaşında veda etti bu dünyaya. Bütün cefamı çekip, sefamı süremeden göçüp gitti sessiz sedasız. Üvey anne eziyeti nasıl olurmuş onu gördüm prensesliğin ardından derken sırlandı geldi her türlü zorluk. Benim anacağızımın da okumuşluğu yoktu cahildi ama yüreği sevgi doluydu. Herşeyin ilacıydı sevgi. Ben de bütün yaralarımı sevgiyle sardım. O öğretmişti bana herşeye rağmen yaşamayı ve güçlükle mücadele etmeyi elbette ki rahmetli babamdan öğrendim. Şimdi anılarım acılarım depreşti bu yazınızı okuyunca... Fatihayı da annenizin ruhuna hediye ettim. Allah kabul etsin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun kardeşcanım. Daha güçlü oluyoruz farkındaysan. Yani sevgiyle aşılanan her şeyin bereketli olduğu görüşü üzere bizler de hamd olsun ki daha güçlü oluyoruz. En başta Rabbimizin isteğiyle tabi. Aslında ondan gelen her mesaj bizim için bir yaşam kolaylığı mahiyetinde. Ama okuma kısmını doğru yapmak lazım. Seni fazla üzmemişimdir umarım kardeşim. Ben de senin anneciğin için hemen bi fatiha okuayım. Rabbimiz orda güzel bir bekleyiş nasip etsin hepsine inşaallah. Paylaşımın için teşekkürler ve çok sevgiler :)

      Sil
  15. Allah rahmet eylesin okurken çok duygulandım. Hayatta her şey gelip geçici içinde en çok sevgi ve insan olmak önemliymiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, Allah razı olsun :) Evet her şey hızla geliyor ve geçiyor ama sevgi hep kalıcı... Kalsın da ;)

      Sil

Düşüncelerini yazabilirsin...