Kendi mim şeysime kendi cevaplarım :)

Kendi hazırladığım İstiridye'li mim şeysine kendim de cevaplar vereceğime dair söz vermiştim. Sözümde duran bi insanım şükür :) O sebep hadi cevaplar başlasın !

Negatif olayları pozitif açılımlarla yorumlayıp olumlama yapmayı sever misiniz ? Evetse neden , hayırsa neden ?

Hayatımın özeti olumlama yapmak diyebilirim. Ama bu soruyu gayet mantıklı çerçevelerde cevaplayarak olmumlamayı tanımlayan arkadaşlar var. Benimki öyle bir olumlama değil. Böyle saf gibi aptal gibi kendimi ortalara atarak yapılan olumlamalar benimkiler. An itibariyle kırklı yaşlarımda az daha toparladım sanırım. Olmayacak dualara amin demiyorum. Negatif olaylara pozitif bakarken mantık gözlüğümü de arayıp bulup mutlaka takıyorum.  Ama şu yaşıma kadar hep hesapsız kitapsız olumlama yaparak geçti ömrüm. Güzel anılarım da çok ama her şeye rağmen sık sık da kullanılmışlığım var. Aman kullanılayım be ! En sevgilinin kulları değil mi kullananlar da?  Varsın kullanılmış olayım napayım yani. (Bak salıverince halen mantıksız olumlamaya devam...İşte böyle bişey benimki:)) 

İnsanları sınıflandırma eğilimi hakkında ne düşünürsünüz ?

Bir sınıflandırma var benim inancıma göre. Ancak bu sınıflandırmanın sonuçları ancak Yaradan katında ve onun bilgisinde... Onun dışında bizim sınıflandırma yapmamız yanlış diye düşünüyorum. Dil, din, ırk,renk ayrımı gözetmeden herkesi eşit tutmayı ve sevmeyi öğütlemiş yüce Yaradan. Sadece "takva" yı ölçü vermiş sınıflandırma için ama o da bizim çözebileceğimiz bir ölçü değil. O sebep herkes kardeştir düsturu daim... Bizim ufacık akıllarımızda sınıflandırma filan yapmamız söz konusu değil. Yaradan kendisi yapar onu ancak,  o yarattı çünkü insanı. Bize düşen tüm yaratılmışa saygı göstermek. Son nefese kadar buna inanıcam sanırım. 

Sizce herkes birbirine benzeseydi nasıl bir dünyada yaşardık ?

Hem fiziken hem de ruhen çok tatsız bir yer olurdu dünya. Güzel Mevla bilip bilip işlemiş derler ya öyle işte... Her farklı detayda ayrı bir lezzet. Türlü türlü insan, türlü türlü karakter... Macera tam gaz ! Dünya bu açıdan bakarsan süper gerçekten. İyi ki de böyle ;)

Doğum ve ölüm hakkındaki düşünceleriniz neler ?

İkisi de çok önemli birer aşama ama ölüm daha önemli an itibariyle benim için.  Çünkü doğumla ilgili aşamayı bi miktar hallettik. Ama ölümle birlikte yepyeni bir başlangıç söz konusu. Asıl macera o zaman başlıyor. Her şeyin bitişi değil tam tersine yeni hayatın başlangıcı ölüm. O sebep o hayatın şimdikinden daha güzel olmasına gayret etmeli diyorum. Yani bu biraz kişisel bir yaklaşım tabi. Ama genel olarak yazmak gerekirse doğum ve ölüm iki ayrı hayatın başlangıcı. Herkes için ikisinin de güpgüzel olmasını dilerim diyeyim.

Karakterinizi bir hayvana benzetecek olsanız ne olurdunuz ?  Neden?

Valla direk bu sorunun aklıma nerden geldiğini anlatayım. Sevdiklerimle tensel teması çok seviyorum. Mesela size babacığımın ara sıra bizimle kaldığından bahsetmiştim. Her sabah onu öpmezsem olmaaaz. Sık sık boynuna sarılmazsam olmaaz. Sevdiğim birinin genç olsun yaşlı olsun ya sevinçli  ya da hüzünlü anında elinden tutmazsam olmaaz..  İşte böyle sürekli kedi gibi kuyruğu sallama hali. Ha bi de yine kediler gibi aniden agrasifleşen hareketler filan... Bildiğin kedi ruhu taşıyorum sankim. Sonra insanları merak ettim ondan sordumdu. Zeki blogcanlar bu konuda hep astrolojiye şeyaptı bravo valla ;)) 

Bir yazarla(Ölmüş ya da yaşayan olabilir)  bir hafta sonu geçirme hakkınız olsa kiminle olmak isterdiniz,  neden?  

Yani tasavvuf alimlerinden biri olsun isterdim.  Ya da bir kaçı...   İmam-ı Gazali olabilirdi. Ya da canım Ataullah İskenderi felam...  Ama sorun şu ki,  onlar için fazla avam kalıp  vakitten pek istifade edebilir miydim emin değilim. Ya da sorularımla ve maleyani geyiklerimle alimleri isyan noktasına mı getirirdim acep?  Neyse şartlar müsait olsaydı gönlümden geçen isimler bunlar olurdu ama o kesin.  

Hayatınız  bir sinema filmi haline gelse ismi ne olurdu?  Neden?  

"Koza" olurdu.  Yani hep bi toplumdan uzak yabani haller,  hep bi aman kendi konfor alanım bana yeter şeysi, hep bi azıcık aşım kaygısız başım felsefesi... Üstüne üstlük eşin kişisi de habire " Yav sana bi cam fanus yaptırıcam" diyerek dalgasını geçer durur. Ne isim olur ki bu hayata ? "Amerikan borsası"mı? Değil tabi ki :) ) 

Soruları içtenlikle cevaplayan herkese yürekten sevgiler ve teşekkürler ;)  Sağolun varolun canlar.  Ha cevaplamayan kaldıysa onları da bu kutsal görevin başına bekleriz.  (Şu yayını bugün ne zor şartlarda yazdım bilemezsiniz. Nerelerde gezip dolaşırken kısa kısa notlarla tamamlandı... Ama gün bitmeden tamamlandı ve yayınlandı şükür:) ) 
Herkeslere selamlar!