28 Ağustos 2019 Çarşamba

Mış gibi yaşamak...


    Sabahın 5 buçuğunda yazıyorum bunları. 
İnsan, mış gibi yaşamaktan yoruluyor bazen.  Her şeyin hakikatli yaratıldığı bu dünyada mış gibi yapıp durdukça aldığı her nefesi habire ziyan ediyormuş gibi hissediyor.  Mış gibi yaşamak berbat bir şey. 

    Mesela hiç de merak etmediğin halde "nasılsın" diye sormak karşındakine.  Ya da nasıl olduğunu  merak ettiklerine kırgın olduğun için soramamak nasıl olduklarını. Al, mış gibi yaşamak işte. 

    Mesela inanıyorum bir yaratan olduğuna demek. Ama kullarından istediklerine sırt dönmek. Ona saygı duyuyormuş gibi yapmak. Mış gibi yaşamak.  

    Mesela bir sanat eserine aşık olma derecesinde hayranlık duymak.  Ama sanatçının hislerini önemsememek. Mış gibi yaşamak.  

    Mesela asla başlayacağına inanmadığın halde,  söyleyip durursan kilo veririm sandığın o diyete başlama planı. Mış gibi bir şey o da. 

    Asansörde karşılaştığın komşuna saliselik sahte gülümseyişin, mış gibi yaşamak sadece.  

   İyi insan olduğunu söylemek ama karıncaların üstüne basıp geçmek.  Mış gibi yaşamak.  

    Acize,horlanana,mülteciye,sokaktaki dilenciye bile, saniyelik bir acımayla bakıp geçiverişin... Merhamet değil işte o.  Mış gibi yapmak sadece.

   Sevgili peygamberi çok sevdiğini söylemek ama çocuklarla sohbetinde onları kendine eşit seviyede tutmadan sohbet etmek. Sünneti ıskalamak... Bak mış gibi yaptın yine.  
  
    Her yeni güne mucizevi bir şekilde uyanması tüm kainatın ve insanın ise sadece uyku sersemi oluşu o saatlerde... Gerçekten yaşamak değil de bu,  mış gibi yaşamak sadece.

    Daha örnekler çoğaltılabilir. Ama yetsin bu kadar. Farkındalığımız artsın dilerim.  Gerçekten yaşamak güzel şey. Mış gibi değil de gerçekten yaşamak...  Kalıpları kırmak gerek sadece.  

Sevgiler olsun ama gerçek olsun ahali...  
Fotoğraf, Florya / İstanbul 


17 yorum:

  1. Hepsi o kadar doğru ki. Okudukça fark ettim hep mış gibi yapıyoruz. Hislere dokunan bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  2. Doğan Cüceloğlu nun kitabı da beni bu sorulara itmişti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanki vardı öyle bir kitap değil mi. Okumak lâzım.

      Sil
  3. Keşke haklı olmasan ama çok haklısın...

    YanıtlaSil
  4. "Bir adam Buhâri dersi yapan Şeyhin yanına girer der ki:
    Batıdaki insanlar Ay'a ulaştı sen hala Buhari şerhi yapıyorsun!
    Şeyh der ki:Mahluk mahluk'a ulaşmış. Biz Hâlık'a ulaşmak istiyoruz
    Lakin, aramızda müflis olan bir tek sensin?
    Ne onlarla Ay'a ulaştın, ne bizimle Buhari okudun"

    kısaca;suç bizde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıyı tamamlamışsın Sevgicim. Evet haklısın suç bizde. Konuşuyoruz bolca ama uygulamıyoruz galiba :/

      Sil
  5. Her kelime yüzümüze vurdu gerçekleri. Hepsi de çok doğru. Değişim bir yerden başlar, belki biz kendimizde başlatabiliriz ve tüm dünya güzelliklerle dolar o zaman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet değişim başlayacaksa bizden başlamalı güzel demişsin Bonheurcum. Yazının finalinde de belirttiğim gibi farkındalığımız artar dilerim. Sevgiler canım.

      Sil
  6. Senin yazını da merak ettim İlkay. Yazınca haberdar et beni tamam mı? Sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. Her yazıda kendimizi sorgulatıyorsunuz.. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O vakit bi yerlere varırız belki ümidini taşıyabilirim :) Sevgiler...

      Sil
  8. Çokça mışlık yapıyormuşum :( mışlığı bırakıyorum içtenlik her zaman en güzeli 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçtenlik en güzeli sahiden. İlişkilerde de organiklik peşinde olmalı diye düşünüyorum fazlasıyla. Sevgiler :)

      Sil
  9. MIŞ GİBİ YAŞAMAK BİZİM TOPLUMUN BİR HASTALIĞI BENCE. DOĞAN CÜCELOĞLU'NUN DA BÖYLE BİR KİTABI VARDI YANILMIYORSAM.

    YanıtlaSil
  10. O kitabı ben de çok merak ediyorum Fatih bey. Dilerim okumak nasip olur. Sonrasında da daha güzel şeyler olur belki :)

    YanıtlaSil

Düşüncelerini yazabilirsin...