Evde dingin kafayla sakince geçirdiğim bir pazar bulunca size Doğu gezimizin ilk kanadı olan Peygamberler şehri Urfa'dan notlarla merhaba edeyim dedim dostlar :) Bol fotoğraflı az lakırdılı ve inşaallah keyifli bir anlatımla... İşte Urfa...
Ardından selam çakan sabah güneşi ayrı bir büyülü güzeldi. Sanki daha bir heybetli, daha bir güler yüzlü daha bir enerji yüklüydü doğunun güneşi. Kalbimin nereye geldik Allahım heyecanını unutamıyorum o sabahki...Mübarek yerinden fırlayacak gibiydi :)
Eşim bendeki pırpır heyecanı gördükçe habire şöyle söylüyordu : "Bak şurayı da çek. Bak bunu da çek" Benim ise elimde telefon dilimde "Sübhanallah !" Leyla olmuştum azıcık ;) Gidip göresiniz ve siz de olasınız en kısa zamanda inşaallah ! :)
Urfa'da kahvaltı demek ciğer demek gibi bir şey. Zar zor kendi alışkanlığımıza uygun bir mekan bulup sabah rızkımızı yedikten sonra çarşısına atıverdik kendimizi. O renk cümbüşü o, o el emeği deryası işler, eşyalar, giyimler, kuşamlar... Ahh doğu sanatı içindeydik ve sıcacık bir yerlerdeydik :)
Amca bir fotoğrafınızı çekebilir miyim ? deyince tabi kızım demesiyle kafasını eğmesi aynı saniye içinde oldu. Köşesinde işiyle meşguldü, tatminkar ve huzurluydu.
Urfa'da ufak bir dürüm yemek isterseniz bazı mekanlar da bir hoşluk yapıp alın kendi soğanınızı kendiniz istediğiniz gibi doğrayıp dürümünüze ilave edin diyor. Bu yüzden masalara küçük kesme tahtalarıyla bıçaklar ve ortaya da bolca soğan koymuşlar. Yok daha neler derken baktık ki bir masada yöreye yabancı bizim gibi yerli bir turist oturmuş soğanını ince ince doğramaya koyulmuş :)) Demek ki rağbet görüyor dedik ama biz bunu yapmayı tercih etmedik :)
Urfa'nın simgesi Balıklı göle yaklaşırken kalbimin ufak ufak hızlandığını hissettim yine. Hani o İbrahim peygamberle özdeşleşen imtihan anı... Hani o meleklerin gelip "yardım istermisin" diye soruşu...Hani o sevgili peygamberin "Rabbim yeter" deyişi... Ateş... Balıklar... Gül bahçesi... Tüm imtihanlarımız için diliyorum o gül bahçesi akıbetini. Hepimizin tüm imtihanları için... Amin.
Etrafı çok kalabalıktı balıklı gölün. Durup dingin bir tefekküre mahal yoktu. Koşuşturan çocuklar, sohbet eden yetişkinler, şakalaşan gençler... Herkesi susturup zamanı durdurmak istediğim anlardan biriydi. Ama mümkün değildi.
Balıklı gölün üst tarafına yani Urfa kalesine doğru çıkınca birbirinden güzel nostaljik dekorasyonla bezenmiş iki mağaraya ulaşıyorsunuz. Bi çay içimlik nefes alabilirsiniz buz gibi mağara havasında.
İşte o sevgilinin doğduğu makama girerken boynu eğmeye güzel bir vesile, alçak giriş kapısı. Üstünde de lütfa kapı aralayan ufak bir hatırlatma...
Ardından sırada Eyyub peygamberin makamını ziyaret var. Arabayı park ettiğimiz yerde bir kaç çocuk beliriyor önce. Harçlık istiyorlar ümitsiz. Eşim elini cebine atınca bir anda nasıl olduğunu anlamadan bir oda dolusu çocuk yığılıyor etrafımıza. Hepsinde çığlık çığlığa harçlık talebi. İşin içinden çıkamayacağını anlayan eşim bir miktar para çıkarıp veriyor içlerinden birine. Bunu bölüşün aranızda diyor.Ama ardımızda bir kaos bıraktığımızı fark ederek yürüyoruz sonrasında. Eyyub peygamberin sabır makamı önünde, bi an önce parayı bölüşmek isteyen sabırsız çocuklar çığlık çığlığa mücadele içindeler... Benim kalbimde yine bir titreme... Bi başka sevgilinin hem de sabrıyla müsemma bi sevgilinin ruhaniyet hanesine misafir olmak üzereyim diye...
Çocuklar nasıl sabırsız ise yetişkinler de öyle. Bir an önce gireyim şuraya, bir an önce kapayım şefaati diye belki de. Oysa edep diyor ya hani öğreti bize, illa edep illa edep diye... Dualarımız önce edeplenmek üzere olmalı diyorum kalbimden gizlice. İnşaallah sevgili Eyyub peygamber de memnun kalanlardan olmuştur ziyaretimize.
Eski Urfa caddeleri uzun diklikler barındırıyor bünyesinde. Bakınca geçmişe uzanan, dar ve ortası arıklı uzun sokaklar...
Ve yine uzun merdivenler kimi yerlerde. Kim çıkar kim iner ? Gençlerin mecbur kaldığında kullandığı yaşlıların ise sadece inerken kullandığı belki, ucu görünmez merdivenler...
Urfa'da eski caddelerde böyle yıkık dökük evler çok fazlaca vardı. Özellikle bu fotoğrafı koymamın nedeni ise engel olamadığım merakım. Sol taraftaki içinde üçlü kutucuklar olan eski yapılardan fazlaca vardı. Onların ne olduğunu çok merak ettim. Yani o kutucuklar neydi acep ? Oda desen değil oda genişliğinde değiller çünkü. Bilgisi olan varsa yazarsa da çok sevinirim doğrusu :)
Göbekli tepe içimizde kaldı. Çünkü vaktimiz yetmedi. Ve daha bir sürü göremediğimiz yer olduğuna eminim bu güzel şehirde. Ama dedim ki kendime; Olsun... Belki yeniden gitmemize vesile olur bu eksikler ve de hadi şu gördüklerimizi sindirelim güzelce önce şöyle... :)
Urfa böyleydi canlar. Sırada gezimizin Antep ayağı var, o da bi dahakine :))
Rabbim hepimizi tefekkürle ve algıları açık, selim kalplerle gezdirsin dolaştırsın inşaallah sağlıkla sıhhatle... Yoksa dünya neden varkine ? :))
Sevgiler herkeslere...
Şu balıklı gölü bende görmek istiyorum. Güzel bir gezi olmuş teşekkürler
YanıtlaSilTenha bi vaktinde ziyaret etmeye çalış :) Ben teşekkür ederim :)
SilGörsellerle ne de güzel anlatmışsın. Eşim Askerliğini orada yapmıştı. O yüzden de birkaç kez gittim Urfa'ya. Sen anlatınca anılarım canlandı birden. Çok teşekkürler, emeğine sağlık canım :))
YanıtlaSilOoo ne özel anılardır şimdi onlar. Ayrılık hasret vs. Ben de tekrardan gitmeyi ümit ediyorum inşaallah canım, sevgiler teşekkürler :)
SilNe güzel bir gezi olmuş :))
YanıtlaSilBende bu yaz gitmeyi arzuluyorum planlarımın için de var :)
İnşaallah dolu dolu bi gezi olur sevgili Rabia, teşekkürler canım :)
SilDoğunun o mistik havası insanı gerçekten büyülüyor ...
YanıtlaSilHakikaten öyle, sevgiler :)
Silne güzelmiş urfa gezisi ve dürüm leylaaaa :)
YanıtlaSilAhh Leylaa hali fenaa ;))
Silgüzelim urfa..🙂 gebeliktepeyi görmek isterdim,mistik havası var bence de..✔😊
YanıtlaSilEvet orasını bi ayrıca görmek nasip olur inşaallah bi dahaki sefere, teşekkürler :)
Silvalla biz de gezmiş gibi olduk harika resimler ve eşlik eden yazılar bayıldım doğrusu...teşekkürler...sevgiler...
YanıtlaSilCanımcım benden de teşekkürler ve sevgiler olsun. Hadi inşaallah başka gezileri de yazarım bol bol diyeyim :))
SilUrfa'ya bir iki gün yetmez kii. Elinde fotoğraf makinesiyle sokaklarında kaybolacaksın bi kere.Gezilecek o kadar çok yeri var ki.Ben turla yapılan hızlandırılmış gezileri pek sevmiyorum aslında ama tabi diğer türlü gezebilmekte biraz zor.
YanıtlaSilHaklısın canım. İki gün bize de az geldi. Onca güzelliği ve o eski sokakları daha geniş zamanlarda da ziyareti nasip etsin Mevla. Turla pek istemem ben de sanırım mizacım gereği :) Sevgiler... :)
SilBenim İstanbul'u bırakıp gideceğim şehir :( İnsan sevgi için neler yapıyor...
YanıtlaSilYazınız ve fotoğraflarınız sayesinde bir nebze olsun rahatladım ve mutlu oldum çok teşekkürler
İnşallah bir daha gitmeniz nasip olur :)
Kıyamam sana :)) Hem tedirgin hem heyecanlı ruh halini geçirmişsin yorumuna. Bence çok egzotik ve harika bir dönemecin başındasın sevgili "küçük dünya" :)) Şu anın tadını çıkar, gerisini düşünme ;) Sevgiler... Ve duana aminn :)
Sil