9 Ekim 2019 Çarşamba

Amelie kafası/5

Beyin fazlalığını boşaltım seansı olan Amelie kafası yazılarımı sevdiğinizi söylüyorsunuz. Ah bi de bana sorun. Ben de en az sizler kadar seviyorum :) Bence hepimize zaman  zaman bu kafadan lâzım;)  O vakit başlayalım :)

#Ne zaman içimde birilerine karşı sinir ve öfke biriktirmeye başlasam asırlardır süregelen doğal işkence metodu olaraktan serçe parmağımı sehpanın  ya da kanepenin kenarına çarpıyorum.Ve anında kendime gelip düşüncelerimi güncelliyorum (Hadi bunu da açıklayın ateistler :))

#Trump'ın hayata bakışı eşittir üç yaşındaki bebişlerin emzik savaşı. Aslında ABD kültürüne cuk oturan başkan.

#Bi deri bileklik aldım. Aynı 60 lı yılların hippilerinin taktıklarına benziyor. Hiç çıkarmıyorum onu sağ bileğimden. Yemekte, gezmekte, abdestte hep benimle. O sağ bileğime bağlı ama beni bağlarımdan koparıyor adeta. Özgürlük hissi aşılıyor.60 lı yılların hippilerinin hisleri gibi...  

#Günlük planlara ısınmaya başladım son dönem. Bu planların içinde uzun yürüyüşler ve hatta yürüyüşler içinde uzun okumalar olduğundan belki de :) Yürüyüş yolu tenha olduğu için okuyabiliyorum yürürken. Bilim de söylüyor ama ben de söylemiş olayım ki okuduklarım bu şekilde daha akılda kalıcı.  Üstteki fotoğraf, o anlardan birinde çekildi. 

#Kış dönemi  arka balkonumda D vitamini saatleri ayarlanacak ve okuma eylemi bu saatlere devredilecek. Hadi bakalım inşaallah.

#İnsanların mutsuz olmasından,  mutsuz görünmesinden fenalık geldi. Siyaseti konuşuyor sonuç mutsuz, ailesini konuşuyor sonuç mutsuz,  ayakkabı bağcığını konuşuyor sonuç mutsuz.  İyi de mutlu olmak için senin katkın ne hayata?  Diye sorasım geliyor. Bi de en zor koşullarda hayatını sürdürmeye çalışırken mutluluk ve şükür hali içinde yüzü gülenleri tanıyorum nadiren de olsa. Ah canlarım...  

#Önümüzdeki günlerde bi ameliyat geçiricem. Ha bugün ha yarın ararlar hastaneden. Hayat öyle güzel ki.  Ameliyatlarla bile, hastanelerle bile, suratı asık hemşirelerle bile :)) 

#İzmir denince herkesin aklına deniz, güneş, palmiyeler geliyor. Ve hatta sevgi dolu insanlar geliyor. Benim de öyleydi.Bayılırdım İzmir'de yaşama fikrine.  Ama buraya gelince attığım her adımda büyük çöp yığınları görmekteyim. Deniz kenarından ücra kesimlere kadar çoğu yer çöplere teslim olmuş gibi. Diğer yandan insanlar gözle görülür şekilde kamplaşmış durumda. Makyajlı yaşlı teyzeler var burda mesela onlara gülümsediğimde böyle tuhaf  tuhaf bakıyorlar. Her hangi bir yerde yardım etmek istesem tedirgin olup  teşekkür bile etmiyorlar. İstisnalar kaideyi bozmaz tabi. Acaba tesettürlü biri olduğum için mi diye düşünesim geliyor ama yok canım diyor içimden bi başka ses. Hangi yüzyıldayız diye ekliyor.    "İzmirli olmak" markasının içi boş malesef. Her şey çok güzel değil burda, çevre ve bazı insanlar bakımından en azından... Ha mutsuz mu olucam?  Cık... Çünkü coğrafya değişmez kaderdir. Ve öğreneceklerim olmasa burda işim nedir?  Yine de Ah hayalimdeki İzmir, en azından sen hep öyle kal :) 

#Sonbahar gitmek üzere. Ama ben ona doyamadım bu sene. Az daha kalsa ya :) 

#Sosyal medyadan epey uzaklaştım son dönem. Telefonla vakit geçirmekten de... İşin sırrı vakti programlamak ve sosyal medyaya atacağın şeyleri sevdiğin yakınlarına atmaktaymış meğer :)  İyi geldi. Tavsiye ederim. 

Tamam bugünlük de bu kadar olsun ;) Şu evden çıkıp, yeni öğrendiğim kitabevinin yolunu tutayım ve  sonbahar güneşinden az daha nasipleneyim. 
Herkeslere sevgiler ! :) 

13 yorum:

  1. Kolaylık ve acil şifalar dilerim evvela,bu yazı serisi benim de hoşuma gitti mülayim ve huzurlu geldi bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağolasın Sevgi :) Kahve içerken söyleşmek gibi geliyor bu bölüm bana da :)

      Sil
  2. YÜRÜRKEN KİTAP OKUMAK BİRAZ ZAHMETLİ OLMUYOR MU BİLGE HANIM? KEŞKE SESLİ KİTAP FALAN DİNLESENİZ KULAKLIKTAN. YAKIN ZAMANDA GERÇEKLEŞECEK OLAN AMELİYAT İÇİN DE SİZE KOLAYLIKLAR DİLERİM. ALLAH ŞİFALAR VERSİN İNŞALLAH.:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Fatih bey. Yürürken kulaklıkla bir şeyler dinlemeyi sakıncalı buldum kulak sağlığı açısından. O sebepten biraz uzaklaştım sanırım. Yürüyüş yolum engelsiz ve tenha olduğu için okuma fikri daha iyi geldi. Ama yine de dikkat etmek lazım tabi :)

      Sil
  3. Sosyal medya tam bir vakit hırszı.Bir başladın mı arkası gelmiyor...Yürürken bir şeyler dinlemeyi bilirim de okuma nasıl oluyor ? Bir yerlere ya da birine çarparım diye okuduklarıma odaklananamam ben :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yürüdüğüm yol müsait olduğu için cesaret edebiliyorum ben de buna sevgili Camgüzeli :) Sosyal medya hayatımızdan çalıyor üstelik bize yaşadığımız hissini vererek. Yani burda bi kandırmaca var;) Sevgiler...

      Sil
  4. Ah bir İzmirli ile İzmir üzerine dertleşmek de ne güzel oldu şimdi :) Dediğin gibi tam olarak güzel şehir ama eksik şehir. Bu eksiklikler o ya da bu nedenle varlar konu o değil ama daha fazla ilgiye ihtiyacı var bence de onun kaçarı yok. Ah o yaşlı teyzeler :))) Demek başkalarını da muzdarip ederlermiş bak öğrenmiş oldum. Bana takıl değiller sadece demek :))) Sağolasın İlkaycım. Yazarken sizden o kadar enerji alıyorum kiii:))) İyi ki var birbirini anlayan insanlar;)

    YanıtlaSil
  5. Annemde gitmişti İzmir'e senin de söylediğin gibiymiş her yer çöp içindeymiş gerçekten bu kadar güzel bir şehri bu hale nasıl getirirler anlamıyorum bu insanları ..Şimdiden çok geçmiş olsun canım benim Rabbım şifalar versin inşallah ..O sehpa olayı bende oluyor :):) Her şey gönlünce olsun canım benim sevgiler ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet şehrin güzel bir sahil yerleşimi olması çöp olayını daha da üzücü kılıyor. Yazık oluyor o güzel sahillere. Çok teşekkürler canım. Sehpa olayı yüzyıllık bir sorunsal sanırım :)) Sevgiler olsun benden de;)

      Sil
  6. Çok çok sevgiler Izmir den yeni gelen biri olarak sizi anlıyorum teyzeler hep süslü kendimi yanlarında bakımsız hissettim ve tesettür değil bence herkes herkesden korkuyor artık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet son cümlene katılıyorum. Belki de herkes herkesten korkuyor artık. Sağolasın canım.

      Sil

Düşüncelerini yazabilirsin...