Ah bi oturup da bloğuma döktürecek zamanım mı var. Sorsan ev hatun kişisiyim ama boş vakte gelince Trump'ın sekreteri mübarek. Neysem ben de şimdi oturdum Foça sahildeki yazlığın balkonuna; ıssız gece, kuvvetli rüzgâr ve de hırçın dalgalar eşliğinde bir blogcanlık yapayım dedim. İstanbul gezimizden fotoğrafların altına notlar yazıp bi paylaşım bırakayım şu gariban kalmış blogcuğuma... Birer cümle bırakıp kaçayım hemencik. Ev halkı söylenmesin. Yok telefon elinde napıyosun da, yok bi gel içeri otur da... Bıdı bıdı bıdı...
Herkes Kız kulesini çekerken ben kulenin dibindeki yosun tutmuş kayalıkları çekmiştim. Bilmem neden;)
Topkapı Sarayı İstanbul' a adım attığımda elime telefonu zorla aldırıp fotoğrafını çektirmişti.Yerebatan sarnıcı... İlk defa gezdim. Eşim daha önce gezmiş o sebep inmedi benimle. O gizemli tarih, yalnız adımlarım ve ürkek bakışlarım. Ne büyülüydü o dakikalar...
İnsanlar orada da para atmaya bir bahane bulmuş. Yani bu insan ırkı bozuk para saçmaktan değişik bir haz alıyor zannımca.
İstanbul'un kalabalığı yine bizi dehşete düşürmüştü. Tenhalaşır diye İstanbul'a akın eden millet kalabalığın bünyesini diri tutmuştu anlaşılan. Tramvayla arasında kalan insancıklar gördük. Biz de kaldık hatta :))
E kalabalık olursa simit de çok satılır. Çok tuhafıma gitmişti şu tezgah;))
Adamın (eşim) başını yemiştim Balat'a gidelim diye. Tarih kokan caddeler... Çok sevdim tabiki çok :)
Ablanın biri de eskileri bu şekilde satıyordu. Vakit yok ki bi durup inceleyip alasın. Ben de fotoğrafını bari çekeyim dedim :) Ay ama içim kaldı mı, kaldıı :))
Ay canım Balat... :)
Şu merdivenlerden çıkıp giderek zirveye çıktık ve Balat'ı bu şekilde terk etmiş olduk :)
Merdivenlerden çıkarak böyle bir kafenin içinden geçtik. Hemen bir şipşak aldım duvardaki görselden ;)
Ah şu patrikhane... Yorgun nefeslerle izlemiştim o gün ilk kez... Nefesimi kesmişti desem yeridir :)
15 Temmuz şehitliğinde yapılan bu sembolik kürenin içinde sürekli selalar veriliyor. Ve onlarca şehidin isimlerini okumak o selalar eşliğinde... Uğramalı mutlaka her yolu düşen.
Nakkaştepe'den bir köprü manzarası... Böyle bakınca çok alışıldık bir kare ama canlı iken bakmaya doyamadığımız bir manzara.
Nakkaştepe' deki piknik alanının içinde öyle güzel köşeler hazırlanmış ki...Ve de tuvaletler dahil her yer o kadar temizdi ki keşke bizim şehirde de olsaa diye iç geçirdik;)
İstanbul ne alımlı gerçekten. Her tepesinde ayrı bir silüet...
Hani ilk fotoğrafta Kız kulesi dibindeki yosunlu kayaları göstermiştim ya işte o kayaların Kız kulesi manzarası bu. İç içe, kucak kucağa...
Ve bu da Kız kulesi içinden İstanbul' a göz atış. Kuledeki ince pencerelerin bu açıdan da bir hatırası olsun dedimdi o an :)
Kız kulesi turundan dönünce hemen sahilde nasibini bekleyen bu baloncu da girmiş telefonuma bir şekilde. İnsan seli, yığın yığın simitler, balonlar... Orası İstanbul'du çünkü :)
Çamlıca camisi İstanbul ziyaretimizin en tatlı köşesi oldu. Yoksa tepesi mi demeliydim. Mükemmel bir tepe olmuş çünkü yeni haliyle Çamlıca.
Üç girişi var Çamlıca camisinin. Sağ taraftaki giriş güzel bir peyzajla donatılmış şu tepeye bakar aynı zamanda.
Caminin girişinden bir şipşak. Kandillerin sade dizaynı cezbetti beni her şey bir yana.
Ve akın akın müslümanlar... Halen kalabalık olduğu söyleniyor. Hep olsun hep... İnanan yüreklerle dolup taşsın canım Çamlıca!
Kız kulesi adı üzere alımlı bir genç kız ise eğeeerr... Galata kulesi de bıçkın bir delikanlı bence.Yani bilirsiniz iyi yarı heybetli az biraz. Hayal gücü bedava ;)
Şu önde yerlere oturup fotoğraf çekilen gençlere ne özenmiştim ama o gece. Ben niye kalkışmadım ki o işe? Neysem bi dahakine;)
Florya'sı da ayrı bir güzeldi İstanbul'un tabi. 17. Yy dönem filmlerine ışınlandım ben şahsım adına. Hani vardır ya dantel şemsiyeyi kocaman elbiseli hatun kişiler hani... Öyle yani biraz. Ama benim elimde plastik su şişesi vardı ve "çok sıcak ayyh" diye söylenip duruyordum. Dantel şemsiyenin olmayışı hep...
Bu yayın da burada biter canlar. Bi daha ki yayınım bu kadar beklemez merak etmeyin. Çünkü telefondan da yayın yazmaya başlıyorum artıkın. Bu sebep yazı karakterilerime alengirli makyajlar yapamıcam. Ama bence önemli olan süreklilik gerisi hikaye :) Sizce de öyle değil mi, evet evet öyle :)))
Hadi sevgiler herkese! ;)
Haberim olsaydı bir çay içerdik kız kulesin de bana yakın 😊 çok keyifli bir gezi olmuş resimler harika ☺ hoşgeldin canım benim:) sevgiler
YanıtlaSilBak bilseydim önceden yazardım ben İstanbula geliyorum ahali diye;) Belki bundan sonra öyle yapmak lâzım :)) Sağolasın blogcanım sevgiler benden de :)
SilGüzel bir İstanbul turu yapmışsınız. Görseller de harika. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :) Güzel yanları çöktü şükür;)
SilGezinin hakkını vermişsin. Fotoğraflara bayıldım. Sevgiler 😊🤚
YanıtlaSilSevgiler benden de Yıldızcım,daha güzel gezileri de paylaşmak nasip olsun diyeyim :)
Silİstanbul pek güzel. Özellikle tarihi alanları.
YanıtlaSilAh evet, tarihiyle bir sultan gibi İstanbul adeta;) Teşekkürler...
SilGüzel bir gezi olmuş, kareler tamamen İstanbul' u yansıtıyor. :) <3
YanıtlaSilSağolasın Momentos, yeniden gitmek nasip olur inşaallah diyeyim :)
SilŞimdi Salacak sahilinde oturup Kız Kulesi'ni seyretmek vardı ...Ah ah ...
YanıtlaSilBaloncuyu çektiğim sahil orası mı oluyor acaba :) Belki de öyledir. Bayılmıştım oraya da. Sevgiler canımcım :)
SilMüfred mutlaka git oraya, Mescidi bile var tertemiz :)
YanıtlaSil""Yani bu insan ırkı bozuk para saçmaktan değişik bir haz alıyor zannımca"" alemsim alem:)))""Dantel şemsiyenin olmayışı hep""...alıcam sana bi tane :))) çok güldürüyorsun bazen çok...harika bir gezi yazısı olmuş tatlım keyifle okudum...
YanıtlaSilSağolasın takvimcim :)) Şimdilerde güldüreyim de ileride level yapıp güldürürken düşündürmeye felam da başlarım belki :))) O sebep yazmaya devam ;) O dantel şemsiyeyi kullanırsam eşim kişisi topa tutar beni valla şimdi bile kokoşa çıktı adım çoktan :))) Sevgiler canımcım;)
Silİstanbul da yaşıyorum ama hiç doyasıya gezmeye kalkışmıyorum kalabalık dan dolayı :( cesaretinize, fotoğraflara hayran kaldım gezme isteği uyandırdı bende :)
YanıtlaSil